Network Eğitim Notları VI - Protokoller


Bildiğiniz gibi işletim sistemleri birden çok protokolü aynı anda kullanabiliyor. Hatta aynı PC’de iki ethernet kartı içinde aynı protokolü kullanabiliyor. İşte bu network özelliklerini, NDIS “Network Driver Interface Specification” (Microsoft networkleri için), ODI “Open Driver Interface” ( Netware networkleri için) sağlar. Driver arayüzlerinin tam olarak görevlerini şöyle tanımlayabiliriz: İşletim sistemleri ile ethernet kartı driver’ları arasında bir köprü oluşturmak.
 NDIS teknolojisinden önce bir network kart ile yalnızca bir protokol tanımlayabiliyorduk. NDIS; kart driver’larını protokollerden bağımsız hale getiriyor ve böylece aynı anda bazı uygulamalar TCP, bazılarıda IPX kullanabiliyor. Ayrıca NDIS arayüzünün Plug and Play özelliği olmasıda kurulumunda artı bir yük getirmiyor.
 Protokoller yönlendirilebiler ve yönlendirilemeyenler olmak üzere iki gruba ayrılır.
Yönlendirilebilir protokoller: TCP/IP, IPX/SPX, Apple Talk, DECnet, XNS. Yönlendirilemeyen protokoller: NetBEUI, DLC, LAT
    
OSI MODELİNDE PROTOKOLLER
Application
BOOTP, DNS, FTP, SMTP, SNMP, Telnet
Presentation
SMB
Session
Named Pipes, NetBIOS, DLC
Ttansport
SPX, TCP, UDP, NetBEUI
Network
ARP, IP, IPX, NWLink, RIP
Data Link
MAC, CSMA/CD, 802.3, 802,5, 802.12**LLC, PPP
Phyical
802,2. PPP. SLIP. Ethernet. Token Ring
 TCP/IP ve Bileşenleri  
TCP/IP protokolünün internet otamında kullanılması dolayısıyla Windows NT Server, UNIX gibi büyük ağ işletim sistemlerinde default olarak kurulması; TCP/IP’nin ne kadar önemli bir protokol olduğunu vurgulamaktadır.
Genel tanımlar
TCP/IP katmanlardan oluşan bir protokoller kümesidir. Her katman değişik görevlere sahip olup altındaki ve üstündeki katmanlar ile gerekli bilgi alışverişini sağlamakla yükümlüdür.
 TCP/IP Katmanları
TCP/IP katmanlarının tam olarak ne olduğu, nasıl çalıştığı konusunda bir fikir sahibi olabilmek için bir örnek üzerinde inceleyelime yapalım:
            TCP/IP nin kullanıldığı en önemli servislerden birisi elektronik postadır (e-posta). E- mail servisi için bir uygulama protokolü belirlenmiştir (SMTP Simple Mail Transfer Protocol). Bu protokol e- mail’in bir bilgisayardan bir başka bilgisayara nasıl iletileceğini belirler. Yani e- mail’i gönderen ve alan kişinin adreslerinin belirlenmesi, mail içeriğinin hazırlanması vs. gibi. Ancak e-mail servisi bu mail’in bilgisayarlar arasında nasıl iletileceği ile ilgilenmez, iki bilgisayar arasında bir iletişimin olduğunu varsayarak mail’in yollanması görevini TCP ve IP katmanlarına bırakır. TCP katmanı komutların karşı tarafa ulaştırılmasından sorumludur. Karşı tarafa ne yollandığı ve hatalı yollanan mesajların tekrar yollanmasının kayıtlarını tutarak gerekli kontrolleri yapar. Eğer gönderilecek mesaj bir kerede gönderilemeyecek kadar büyük ise (örneğin uzunca bir e-mail gönderiliyorsa) TCP onu uygun boydaki segment’lere (TCP katmanlarının iletişim için kullandıkları birim bilgi miktarı) böler ve bu segment’lerin karşı tarafa doğru sırada, hatasız olarak ulaşmalarını sağlar. Internet üzerindeki tek servis e-mail olmadığı için ve segment’lerin karşı tarafa hatasız ulaştırılmasını sağlayan iletişim yöntemine tüm diğer servisler de ihtiyaç duyduğu için TCP ayrı bir katman olarak çalışmakta ve tüm diğer servisler onun üzerinde yer almaktadır. Böylece yeni bir takım uygulamalar da daha kolay geliştirilebilmektedir.
 Üst seviye uygulama protokollerinin TCP katmanını çağırmaları gibi benzer şekilde TCP de IP katmanını çağırmaktadır. Ayrıca bazı servisler TCP katmanına ihtiyaç duymamakta ve bunlar direk olarak IP katmanı ile görüşmektedirler. Böyle belirli görevler için belirli hazır yordamlar oluşturulması ve protokol seviyeleri inşa edilmesi stratejisine ‘katmanlaşma’ adı verilir. En genel haliyle TCP/IP uygulamaları 4 ayrı katman kullanır. Bunlar:
- Bir uygulama protokolü, mesela e-mail
- Üst seviye uygulama protokollerinin gereksinim duyduğu TCP gibi bir protokol katmanı
- IP katmanı. Gönderilen bilginin istenilen adrese yollanmasını sağlar.
- Belirli bir fiziksel ortamı sağlayan protokol katmanı. Örneğin Ethernet, seri hat, X.25 vs.
 TCP Katmanı
 TCP’nin (“transmission control protocol-iletişim kontrol protokolü”) temel işlevi, üst katmandan (uygulama katmanı) gelen bilginin segment’ler haline dönüştürülmesi, iletişim ortamında kaybolan bilginin tekrar yollanması ve ayrı sıralar halinde gelebilen bilginin doğru sırada sıralanmasıdır. IP (“internet protocol”) ise tek tek datagramların yönlendirilmesinden sorumludur. Bu açıdan bakıldığında TCP katmanının hemen hemen tüm işi üstlendiği görülmekle beraber (küçük ağlar için bu doğrudur) büyük ve karmaşık ağlarda IP katmanı en önemli görevi üstlenmektedir. Bu gibi durumlarda değişik fiziksel katmanlardan geçmek, doğru yolu bulmak çok karmaşık bir iş halini almaktadır.
 Doğal olarak bir segment’i doğru varış noktasına ulaştırmak tek başına yeterli değildir. TCP bu segment’in kime ait olduğunu da bilmek zorundadır. “Demultiplexing” bu soruna çare bulan yöntemdir. TCP/IP ‘de değişik seviyelerde “demultiplexing” yapılır. Bu işlem için gerekli bilgi bir seri “başlık” (header) içinde bulunmaktadır. Başlık, datagram’a eklenen basit bir kaç octet’den oluşan bir bilgiden ibarettir. Yollanmak istenen mesajı bir mektuba benzetecek olursak başlık o mektubun zarfı ve zarf üzerindeki adres bilgisidir. Her katman kendi zarfını ve adres bilgisini yazıp bir alt katmana iletmekte ve o alt katmanda onu daha büyük bir zarfın içine koyup üzerine adres yazıp diğer katmana iletmektedir. Benzer işlem varış noktasında bu sefer ters sırada takip edilmektedir.  
Her segment’in başına TCP bir başlık koyar. Bu başlık bilgisinin en önemlileri ‘port numarası’ ve ‘sıra numarası’ dır. Port numarası, örneğin birden fazla kişinin aynı anda dosya yollaması veya karşıdaki bilgisayara bağlanması durumunda TCP’nin herkese verdiği farklı bir numaradır. Üç kişi aynı anda dosya transferine başlamışsa TCP, 1000, 1001 ve 1002 “kaynak” port numaralarını bu üç kişiye verir böylece herkesin paketi birbirinden ayrılmış olur. Aynı zamanda varış noktasındaki TCP de ayrıca bir “varış” port numarası verir. Kaynak noktasındaki TCP nin varış port numarasını bilmesi gereklidir ve bunu iletişim kurulduğu anda TCP karşı taraftan öğrenir. Bu bilgiler başlıktaki “kaynak” ve “varış” port numaraları olarak belirlenmiş olur. Ayrıca her segment bir “sıra” numarasına sahiptir. Bu numara ile karşı taraf doğru sayıdaki segmenti eksiksiz alıp almadığını anlayabilir. Aslında TCP segmentleri değil octet leri numaralar. 
Diyelim ki her datagram içinde 500 octet bilgi varsa ilk datagram numarası 0, ikinci datagram numarası 500, üçüncüsü 1000 şeklinde verilir. Başlık içinde bulunan üçüncü önemli bilgi ise “kontrol toplamı” (Checksum) sayısıdır. Bu sayı segment içindeki tüm octet’ler toplanarak hesaplanır ve sonuç başlığın içine konur. Karşı noktadaki TCP kontrol toplamı hesabını tekrar yapar. Eğer bilgi yolda bozulmamışsa kaynak noktasındaki hesaplanan sayı ile varış noktasındaki hesaplanan sayı aynı çıkar. Aksi takdirde segment yolda bozulmuştur ve bu durumda bu datagram kaynak noktasından tekrar istenir.  
IP Katmanı  
TCP katmanına gelen bilgi segmentlere ayrıldıktan sonra IP katmanına yollanır. IP katmanı, kendisine gelen TCP segmenti içinde ne olduğu ile ilgilenmez. Sadece kendisine verilen bu bilgiyi ilgili IP adresine yollamak amacındadır. IP katmanının görevi bu segment için ulaşılmak istenen noktaya gidecek bir “yol” (route) bulmaktır. Arada geçilecek sistemler ve geçiş yollarının bu paketi doğru yere geçirmesi için kendi başlık bilgisini TCP katmanından gelen segment’e ekler. TCP katmanından gelen segmentlere IP başlığının eklenmesi ile oluşturulan IP paket birimlerine datagram adı verilir.
 IP Datagram 
Bu başlıktaki temel bilgi kaynak ve varış Internet adresi (32-bitlik adres, 144.122.199.20 gibi), protokol numarası ve kontrol toplamıdır. Kaynak internet adresi tabiiki sizin bilgisayarınızın internet adresidir. Bu sayede varış noktasındaki bilgisayar bu paketin nereden geldiğini anlar. Varış Internet adresi ulaşmak istediğiniz bilgisayarın adresidir. Bu bilgi sayesinde aradaki yönlendiriciler veya geçiş yolları (gateway) bu datagram’ı nereye yollayabileceklerini bilirler. Protokol numarası IP’ye karşı tarafta bu datagram’ı TCP’ye vermesi gerektiğini söyler. Her ne kadar IP trafiğinin çoğunu TCP kullansa da TCP dışında bazı protokollerde kullanılmaktadır. Dolayısıyla protokoller arası bu ayrım protokol numarası ile belirlenir. Son olarak kontrol toplamı IP başlığının yolda bozulup bozulmadığını kontrol etmek için kullanılır. Dikkat edilirse TCP ve IP ayrı ayrı kontrol toplamları kullanmaktalar. IP kontrol toplamı başlık bilgisinin bozulup bozulmadığı veya mesajın yanlış yere gidip gitmediğini kontrol için kullanılır. Bu protokollerin tasarımı sırasında TCP’nin ayrıca bir kontrol toplamı hesaplaması ve kullanması daha verimli ve güvenli bulunduğu için iki ayrı kontrol toplamı alınması yoluna gidilmiştir.  
Başlıktaki “Yaşam süresi” (Time to Live) alanı IP paketinin yolculuğu esnasında geçilen her sistemde bir azaltılır ve sıfir oldugunda bu paket yok edilir. Bu sayede oluşması muhtemel sonsuz döngüler ortadan kaldırılmış olur. IP katmanında artık başka başlık eklenmez ve iletilecek bilgi fiziksel iletişim ortamı üzerinden yollanmak üzere alt katmana (bu Ethernet, X.25, telefon hattı vs. olabilir) yollanır.  
Fiziksel Katman
Fiziksel katman gerçekte Data Link Connection (DLC) ve Fiziksel ortamı içermektedir. Etherneti temel iletişim ortamı olarak kullanmasından dolayı da Ethernet teknolojisini örnek olarak verelim. Dolayısıyla burada Ethernet ortamının TCP/IP ile olan iletişimini açıklayacağız. Ethernet kendine has bir adresleme kullanır. Ethernet tasarlanırken dünya üzerinde herhangi bir yerde kullanılan bir Ethernet kartının tüm diğer kartlardan ayrılmasını sağlayan bir mantık izlenmiştir. Ayrıca, kullanıcının Ethernet adresinin ne olduğunu düşünmemesi için her Ethernet kartı fabrika çıkışında kendisine has bir adresle piyasaya verilmektedir. Her Ethernet kartının kendine has numarası olmasını sağlayan tasarım 48 bitlik fiziksel adres yapısıdır. Ethernet teknoloji olarak yayın teknolojisini (broadcast medium) kullanır. Yani bir istasyondan Ethernet ortamına yollanan bir paketi o Ethernet ağındaki tüm istasyonlar görür. Ancak doğru varış noktasının kim olduğunu, o ağa bağlı makinalar Ethernet başlığından anlarlar. Her Ethernet paketi 14 octet’lik bir başlığa sahiptir. Bu başlıkta kaynak ve varış Ethernet adresi ve bir tip kodu vardır. Dolayısıyla ağ üzerindeki her makina bir paketin kendine ait olup olmadığını bu başlıktaki varış noktası bilgisine bakarak anlar (Bu Ethernet teknolojisindeki en önemli güvenlik boşluklarından birisidir). Bu noktada Ethernet adresleri ile Internet adresleri arasında bir bağlantı olmadığını belirtmekte yarar var. Her makina hangi Ethernet adresinin hangi Internet adresine karşılık geldiğini tutan bir tablo tutmak durumundadır. Tip kodu alanı aynı ağ üzerinde farklı protokollerin kullanılmasını sağlar. Dolayısıyla aynı anda TCP/IP, DECnet, IPX/SPX gibi protokoller aynı ağ üzerinde çalışabilir. Her protokol başlıktaki tip alanına kendine has numarasını koyar. Kontrol toplamı (Checksum) alanındaki değer ile komple paket kontrol edilir. Alıcı ve vericinin hesaplandığı değerler birbirine uymuyorsa paket yok edilir. Ancak burada kontrol toplamı başlığın içine değilde paketin sonuna konulur. Ethernet katmanında işlenip gönderilen mesaj ya da bilgiye başka bir deyişle bilgi paketlerine frame adı verilir. 
Ethernet Paketi 
Bu paketler (frame) varış noktasında alındığında bütün başlıklar uygun katmanlarca atılır. Ethernet arayüzü Ethernet başlık ve kontrol toplamını atar. Tip koduna bakarak protokol tipini belirler ve Ethernet cihaz sürücüsü (device driver) bu datagram’i IP katmanına geçirir. IP katmanı kendisi ile ilgili katmanı atar ve protokol alanına bakar, protokol alanında TCP olduğu için segmenti TCP katmanına geçirir. TCP sıra numarasına bakar, bu bilgiyi ve diğer bilgileri iletilen dosyayı orijinal durumuna getirmek için kullanır. Sonuçta bir bilgisayar diğer bir bilgisayar ile- letişimi tamamlar.  
Ethernet encapsulation: ARP  
Ethernet üzerinde IP datagramların nasıl yer aldığından bahsettik. Fakat açıklanmadan kalan bir nokta bir internet adresi ile iletişime geçmek için hangi Ethernet adresine ulaşmamız gerektiği idi. Bu amaçla kullanılan protokol ARP’dir (“Address Resolution Protocol”). ARP aslında bir IP protokolü değildir ve dolayısıyla ARP datagramları IP başlığına sahip değildir. Varsayalımki bilgisayarınız 128.6.4.194 IP adresine sahip ve siz de 128.6.4.7 ile iletişime geçmek istiyorsunuz. Sizin sisteminizin ilk kontrol edeceği nokta 128.6.4.7 ile aynı ağ üzerinde olup olmadığınızdır. Aynı ağ üzerinde yer alıyorsanız, bu Ethernet üzerinden direk olarak haberleşebileceksiniz anlamına gelir. Ardından 128.6.4.7 adresinin ARP tablosunda olup olmadığı ve Ethernet adresini bilip bilmedigi kontrol edilir. Eğer tabloda bu adresler varsa Ethernet başlığına eklenir ve paket yollanır. Fakat tabloda adres yoksa paketi yollamak için bir yol yoktur. Dolayısıyla burada ARP devreye girer. Bir ARP istek paketi ağ üzerine yollanır ve bu paket icinde “128.6.4.7” adresinin Ethernet adresi nedir sorgusu vardır. Ağ üzerindeki tüm sistemler ARP isteğini dinlerler bu isteği cevaplandırması gereken istasyona bu istek ulaştığında cevap ağ üzerine yollanır. 128.6.4.7 isteği görür ve bir ARP cevabı ile “128.6.4.7 nin Ethernet adresi 8:0:20:1:56:34” bilgisini istek yapan istasyona yollar. Bu bilgi, alıcı noktada ARP tablosuna işlenir ve daha sonra benzer sorgulama yapılmaksızın iletişim mümkün kılınır. Ağ üzerindeki bazı istasyonlar sürekli ağı dinleyerek ARP sorgularını alıp kendi tablolarını da güncelleyebilirler.  
TCP dışındaki diğer protokoller: UDP ve ICMP
TCP katmanını kullanan bir iletişim türünü açıkladık. TCP gördüğümüz gibi mesajı segment’lere bölen ve bunları birleştiren bir katmandı. Bu cins mesajlara en güzel örnek adres kontrolüdür (name lookup). Internet üzerindeki bir bilgisayara ulaşmak için kullanıcılar internet adresi yerine o bilgisayarın adını kullanırlar. Bu cins kullanımlar için TCP’nin alternatifi protokoller vardır. Böyle amaçlar için en çok kullanılan protokol ise UDP’dir(User Datagram Protocol).  
UDP datagramların belirli sıralara konmasının gerekli olmadığı uygulamalarda kullanılmak üzere dizayn edilmiştir. TCP’de olduğu gibi UDP’de de bir başlık vardır. IP katmanı kendi başlık bilgisini ve protokol numarasını yerleştirir (bu sefer protokol numarası alanına UDP’ye ait değer yazılır). Fakat UDP TCP’nin yaptıklarının hepsini yapmaz. Bilgi burada datagramlara bölünmez ve yollanan paketlerin kayıdı tutulmaz. UDP’nin tek sağladığı port numarasıdır. Böylece pek çok program UDP’yi kullanabilir. Daha az bilgi içerdiği için doğal olarak UDP başlığı TCP başlığına göre daha kısadır. Başlık, kaynak ve varış port numaraları ile kontrol toplamını içeren tüm bilgidir. 
Diğer bir protokol ise ICMP’dir (“Internet Control Message Protocol”). ICMP, hata mesajları ve TCP/IP yazılımının bir takım kendi mesaj trafiği amaçları için kullanılır. Mesela bir bilgisayara bağlanmak istediğinizde sisteminiz size “host unreachable” ICMP mesajı ile geri dönebilir. ICMP ağ hakkında bazı bilgileri toplamak amacı ile de kullanılır. ICMP yapı olarak UDP’ye benzer bir protokoldür. ICMP de mesajlarını sadece bir datagram içine koyar. Bununla beraber UDP’ye göre daha basit bir yapıdadır. Başlık bilgisinde port numarası bulundurmaz. Bütün ICMP mesajlari ağ yazılımının kendisince yorumlanır, ICMP mesajının nereye gideceği ile ilgili bir port numarasına gerek yoktur. ICMP ‘yi kullanan en popüler Internet uygulaması PING komutudur. Bu komut yardımı ile Internet kullanıcıları ulaşmak istedikleri herhangi bir bilgisayarın açık olup olmadığını, hatlardaki sorunları anında test etmek imkanına sahiptirler. 
Katmanlar Arası Bilgi Akışı 
Internet Adresleri  
Internet adresleri 32-bitlik sayılardır ve noktalarla ayrılmış 4 octet (ondalık sayı olarak) olarak gösterilirler. Örnek vermek gerekirse, 128.10.2.30 internet adresi 10000000 00001010 00000010 00011110 şeklinde 32-bit olarak gösterilir. Temel problem bu bilgisayar ağı adresinin hem bilgisayar ağını ve hem de belli bir bilgisayarı tek başına gösterebilmesidir.  
Internet’te değişik büyüklükte bilgisayar ağlarının bulunmasından dolayı internet adres yapısının tüm bu ağların adres sorununu çözmesi gerekmektedir. Tüm bu ihtiyaçları karşılayabilmek amacı ile internet tasarlanırken 32 bit’lik adres yapısı seçilmiş ve bilgisayar ağlarının çoğunun küçük ağlar olacağı varsayımı ile yola çıkılmıştır.  
32-bit internet adresleri, 'Ağ Bilgi Merkezi (NIC) internet Kayıt Kabul' tarafindan yönetilmektedir. Yerel yönetilen bir ağ uluslararası platformda daha büyük bir ağa bağlanmadığında adres rastgele olabilir. Fakat, bu tip adresler ileride internet'e bağlanılması durumunda sorun çıkartabileceği için önerilmemektedir. Ağ yöneticisi bir diğer IP-tabanlı sisteme, örneğin NSFNET'e bağlanmak istediğinde tüm yerel adreslerin 'Uluslararası Internet Kayıt Kabul' tarafindan belirlenmesi zorunludur.  
Değişik büyüklükteki ağları adreslemek amacı ile 3 sınıf adres kullanılmaktadır:  
A Sınıfı adresler: İlk byte 0 'la 126 arasında değişir. İlk byte ağ numarasıdır. Gerisi bilgisayarların adresini belirler. Bu tip adresleme, herbiri 16,777,216 bilgisayardan oluşan 126 ağın adreslenmesine izin verir.  
B Sınıfı adresler: İlk byte 128 'le 191 arasında değişir. İlk iki byte ağ numarasıdır. Gerisi bilgisayar adresini belirler. Bu tip adresleme, herbiri 65,536 bilgisayardan oluşan 16,384 ağın adreslenmesine izin verir.  
C Sınıfı adresler: İlk byte 192 ile 223 arasında değişir. İlk üç byte ağ numarasıdır. Gerisi bilgisayarların adresini belirler. Bu tip adresleme, herbiri 254 bilgisayardan oluşan 2,000,000 ağın adreslenmesine izin verir.  
127 ile başlayan adresler Internet tarafından özel amaçlarla (localhost tanımı için) kullanılmaktadır.  
223'ün üzerindeki adresler gelecekte kullanılmak üzere D-sınıfı ve E-sınıfı adresler olarak reserve edilmiş olarak tutulmaktadır.  
A sınıfı adresler, NSFNET, MILNET gibi büyük ağlarda kullanılır. C sınıfı adresler, genellikle üniversite kurulu yerel ağlarla, ufak devlet kuruluşlarında kullanılır. NIC sadece ağ numaralarını yönetir. Bölgede olması beklenen bilgisayar sayısına göre A, B veya C sınıfı adresleme seçilir. Bir bölgeye ağ numarası verildikten sonra bilgisayarların nasıl adresleneceğini bölge yönetimi belirler. IP adres alanı özellikle son yıllarda artan kullanım talebi sonucunda hızla tükenmeye başlamıştır. Bu nedenle yapılan IP adres taleplerinin gerçekci olmasının sağlanması için gerekli kontroller yapılmaktadır.  
Özel Adresler  
Internet adreslemesinde 0 ve 255'in özel bir kullanımı vardır. 0 adresi, internet üzerinde kendi adresini bilmeyen bilgisayarlar için (Belirli bazı durumlarda bir makinanın kendisinin bilgisayar numarasını bilip hangi ağ üzerinde olduğunu bilmemesi gibi bir durum olabilmektedir) veya bir ağın kendisini tanımlamak için kullanılmaktadır (144.122.0.0 gibi). 255 adresi genel duyuru "broadcast" amacı ile kullanılmaktadır. Bir ağ üzerindeki tüm istasyonların duymasını istediginiz bir mesaj genel duyuru "broadcast" mesajıdir. Duyuru mesajı genelde bir istasyon hangi istasyon ile konuşacağını bilemediği bir durumda kullanılan bir mesajlaşma yöntemidir. 
Örneğin ulaşmak istediğiniz bir bilgisayarın adı elinizde bulunabilir ama onun IP adresine ihtiyaç duydunuz, bu çevirme işini yapan en yakın "name server" makinasının adresini de bilmiyorsunuz. Böyle bir durumda bu isteğinizi yayın mesajı yolu ile yollayabilirsiniz. Bazı durumlarda birden fazla sisteme bir bilginin gönderilmesi gerekebilir böyle bir durumda her bilgisayara ayrı ayrı mesaj gönderilmesi yerine tek bir yayın mesajı yollanması çok daha kullanışlı bir yoldur. Yayın mesajı yollamak için gidecek olan mesajın IP numarasının bilgisayar adresi alanına 255 verilir. Örneğin 144.122.99 ağı üzerinde yer alan bir bilgisayar yayın mesajı yollamak için 144.122.99.255 adresini kullanır. Bazı eski sürüm TCP/IP protokolüne sahip bilgisayarlarda yayın adresi olarak 255 yerine 0 kullanılabilmektedir. Ayrıca yine bazı eski sürümler subnet kavramına hiç sahip olmayabilmektedir.  
0 ve 255'in özel kullanım alanları olduğu için ağa bağlı bilgisayarlara bu adresler kesinlikle verilmemelidir. Ayrıca adresler asla 0 ve 127 ile ve 223'ün üzerindeki bir sayı ile başlamamalıdır.  
Internet Erişim Protokolleri 
            Internet protokolleri derken aslında bağsetmek istediğim  dialup protokolleriydi. Dial up protokolleri olarak 2 tane protokol kullanılmaktadır. Bunlar: 
PPP (Point-to-Point Protocol): 
 OSI katmanlarında fiziksel ve data link katmanlarında çalışır. Tek bir zaman diliminde birden çok protokolü ( TCP/IP. IPX/SPX. NetBEUI ) üzerinde taşıyabilir. Birden fazla kanal birleşmelerine izin verir. (Multiplexing). Otomatik olarak konfigure edilir. Frame ve IP başlığını sıkıştırmak ve hata kontrolü gibi  özellikleri vardır. DHCP  server ile birlikte çalışabilir. Windows NT server’da PPP server olarak konfigure edilebilir. Dialup bağlantılarda otomatik logon olmak için iki method kullanır: PAP (Password Authentication Protokol). CHAP (Challenge-Handshacke Authentication Protokol) NT server bölümünde ayrıntılı olarak üzerinde geçilecektir.  
SLIP (Serial Line Internet Protocol):  
OSI modelinde fiziksel katmanda çalışır. Winsock progrramlarını çalıştırabilir. IP konfigurasyonunu otomatik olarak gerçeklerştirmez. Static IP gerektirir yani DHCP’den IP alamaz.  PPP’de otomatikti. Authentication yoktur dolayısıyla güvenlik PPP göre daha azdır. Windows NT RAS Server SLIP desteklemez. Error kontrol ve data sıkıştırması yoktur. PPP’de vardı. UNIX network işletim sistemi default SLIP destekler. 

Yorum Gönder

xxxxxx